top of page
Yazarın fotoğrafıberkesarpas

GİS Ekonomisi

Güncelleme tarihi: 30 Ağu 2023


Yeni düzende insanların sizden ve girişiminizden kar etmenizin ve vergi ödemenizin dışında farklı beklentileri var.


Dünya nüfusu son 80 yılda yaklaşık olarak üçe katlandı. İnsan adedindeki bu devasa yükseliş otomatik olarak sosyal problemlerin de adedini ve derinliğini artırdı. Üzerine bir de sosyal medyanın gücü sayesinde bizim dünya çapındaki problemlerden haberdar olma hızımız ve sıklığımız artınca uluslararası çapta duyarlılık ve hassasiyet yükselişe geçti. Sosyal meseleler hakkında eskiye oranla daha duyarlı ve hassas hale gelen insanlar kurumlardan, şirketlerden ve yöneticilerden bu sosyal meselelerle daha fazla ilgilenmelerini beklentiler hale geldiler.


Sosyal meselelerle ilgilenme denince akla genellikle vakıf ya da dernek kurmak geliyor ancak bu yapıların bağışlara ve sponsorlara bağımlı olmaları bir taraftan onların zaman içerisinde uygunsuz ideolojiler altına girebilmelerinin önünü açarken, diğer taraftan bu yapıların salt gönüllülükle yürütülen işler için ücretsiz şekilde çalışacak düzenli iş gücü bulmasını da hayli zorlaştırıyor. Ayrıca günümüzde sosyal problemlerin adedi ve derinliği salt vakıf ve derneklerin desteği ile çözülemeyecek kadar da devasa. Kendini yerel siyasete fazlasıyla kaptırmış devletler uluslararası boyuttaki sosyal meselelerle yeterince ilgilenmiyor ve hantallaşan BM hızla derinleşen bu meselelerin çözümüne yetişemiyor.


The Economist’in bir araştırmasına göre BRICK ülkelerinde yapılan anketlere göre kamunun yüzde seksenlere varan oranlarda sosyal sorunlarla mücadelede CEO’ların devreye girmesi gerektiğini vurguladığı görülüyor. Eskiden şirket kuranlardan parayı hızla katlayarak süper lüks bir hayat sürmeleri ve böylece "şatafatla ilham veren" bir örnek olmaları bekleniyordu ancak bugün iş insanlarından sosyal faydayı paranın önüne koymaları talep ediliyor. Bugün artık iş kuran herkesten masadaki bu sosyal meselelerle de samimiyetle ilgilenmesi bekleniyor.


Peki, özel şirketlerin sosyal meselelerle etkin şekilde mücadelesini konuştuğumuz günümüzde girişimciler karı sosyal fayda ile harmanlayan bir şirketi nasıl kurabilirler?


İşte Girişim Savaşçılığı Perspektifi kitabımda GİS Ekonomisi başlığı altında ortaya koyduğum 5 adım;


1.) İlk adım şirketin varlık sebebinin bulunmasıdır. Bunun yanıtı da kurucusunda saklıdır. Kurucunun kendi değer sistemi, yaşam felsefesi ve hayat amacından yola çıkarak firmaya bir manifesto tayin etmesi gerekir. Bu manifestoda kurum hangi sosyal faydaya ne şekilde odaklanacağını kamuya açıkça ve samimiyetle ilan etmelidir.


2.) Patron ve şirketteki tüm çalışanlar için geçerli bir maaş sistemi kurulmalıdır. Kimin hangi seviyeye ulaştığında ne kadar para alacağını herkes şeffafça ve net şekilde görebilmelidir. İşe yeni girenle patronun geliri arasındaki açıklık 8-10 katı aşmamalıdır ki hem patron herkesin halinden anlasın ve ekibinin gerçekliğinden kopmasın, hem de şirket zengin olmayı değil ortak amaca hizmet etmeyi özendirsin.


Örnek Ücretlendirme Beyanı



3.) Kar dağıtımı yapılmamalıdır. Şirketin karı patronun değil şirketindir. Bu kar sadece müşterilere ve paydaşlar ilan edilmiş manifesto uğruna yatırıma yönelik olarak harcanabilir. Ayrıca şirket süper lüks harcamalardan kesin olarak kaçınılmalıdır.


4.) Adil kar edilmelidir. Bunun için de şirket kâr marjını değişken maliyeti ile hizalamalıdır. Çünkü değişken maliyet şirketin bir bütün olarak söz konusu ürün ya da hizmeti sunabilmek adına verdiği kümülatif emeğin temsilcisidir. Buna birebir karşılık talep ettiğimizde esasen biz de piyasaya size verdiğimiz emek oranında bir karşılık talep ediyoruz mesajını iletmiş oluruz. Emeğimiz oranında kar ederiz.


Satış Fiyatı Hesaplama Formülü

[(Fiks Maliyet/Satış Adedi Hedefi) + (Değişken Maliyet x 2) / Satış Adedi Hedefi] = Ürünün Satış Fiyatı


5.) Adil kar ettiğimizi, çalışanlarımıza ve kendimize makul maaşlar ödediğimizi ve karı manifestomuzda sahiplendiğiniz davaya yönelik yatırımlara harcadığınızı ispat edebilmek adına banka ekstrelerimiz ve kar/zarar tablolarımız web sitemizde yayınlanmalıdır.


Tüm bu adımları attığınızda;


1.) Şirketinizde öncelik parayı katlamak değil bir sosyal meseleyle aktif şekilde mücadele edebilmek olacak. Çalışanlarınız, tedarikçileriniz ve müşterileriniz arasında ortak bir mücadele kültürü yaratacaksınız.


2.) Müşterilerinizin rakipleriniz yerine sizi tercih etme ihtimali artacak çünkü size verdikleri para ile esasen bir mücadeleyi destekledikleri duygusunu yaşayacaklar. Satışlarınız yükselecek.


3.) Siz patron olarak servet yapmak yerine kendi hayat amacınıza odaklanabilecek, kendinizi gerçekleştirebilmek üzere girişimcilik yapacak, zengin olmak yerine bir dava uğruna mücadele etmenin heyecanını tadacak, dünyayı iyileştirecek ve öldükten sonra bir kahraman gibi hatırlanabileceksiniz.


Bunların hiçbiri hayal değil dostlar. GİS ekonomisi temelli bir iş kurmanız ya da şirketinizi bu anlayışla yönetmeye devam etmeniz yeni düzene adapte olmanızı kolaylaştıracak.

Ben ve arkadaşlarım burada yer alan adımların ortaya çıkması için yıllar süren uzun bir araştırma süreci yürüttük. Konuyu ekonomi, psikoloji, fizik, felsefe, teknoloji ve siyaset tarihi üzerinden alan uzmanları ile detaylıca tahlil ederek Girişim Savaşçılığı Perspektifi: Yeni Düzende Girişimcilik kitabını yazdık. Olası tüm sorularınız için bu kitabımızı okumanızı önemle tavsiye ediyorum. Ayrıca bu adımları atarken kafanızda oluşabilecek tüm soru işaretleri için geçen yıl başlattığımız Açık Hesap Paktı (Open Account Pact) hareketimizi de detaylıca incelemek üzere sizi openaccountpact.net sitemizi ziyaret etmeye ve sorularınız varsa oradan bize ulaşmaya davet ediyorum. Gereğini yapın ve GİS ekonomisi ile girişiminizi çağa uyarlayın.


10 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page