Mevcut konjonktür ve dijitalleşmenin getirileri tüm ülke vatandaşlarını girişimci olmaya itmenin de ötesinde bugün artık adeta buna mecbur bırakıyor. Yalnız…
2000’ler sonrası gelen dijital devrim ile popülaritesini hızla artıran girişimcilik, pandemi ile beraber bir mecburiyet halini almışa benziyor. Dünya çapında artan işten çıkarmalar ve yükselen işsizlik trendi bir çok ülke vatandaşını da kendi işini kurmaya mecbur bırakıyor. A.B.D.'de havayolu şirketleri 30.000 kişiyi işten çıkarmayı konuşurken, Disney 28.000 çalışanını gönderiyor. Regal Cinemaları (ABD’nin en büyük ikinci sinema zinciri) 500 mekanını kapatırken şimdi size bu satırları yazdığım ve üstelik zaten bir dijital medya aracı olan Linkedin bile 1.000 çalışanını işten çıkartmanın eşiğine gelmiş durumda. A.B.D. gibi gelişmiş ülkelerde işsizlik oranı %8’lere dayanmışken, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde resmi makamlara göre bu oran %14, Congo gibi gelişmemiş ülkelerde ise %36’lara çoktan dayandı bile. İşte böyle bir manzarada da iş kurmak yaşayabilmek için artık bir mecburiyet halini aldı. Global Entrepreneurship Monitor bu durumu “Necessity Entrepreneurship” yani mecburiyetten girişimci olmak olarak ele alıyor. Örneğin, ABD an itibariyle kendi tarihinin en yüksek şirket kurulumu adetlerine ulaşma yolunda hızla ilerliyor. Ülkede bu yıl içerisinde yarım milyona yakın şirket kuruldu. Benzer durum ülkemiz için de geçerli. Ağustos ayında ülkemizde kurulan şirket adedi 9.352 adet ile bir önceki yılın aynı ayına oranla %76 oranında fırladı! Mevcut konjonktür ve dijitalleşmenin getirileri tüm ülke vatandaşlarını girişimci olmaya itmenin de ötesinde bugün artık adeta buna mecbur bırakıyor. Yalnız…
Her daim ifade ettiğim gibi girişimcilik çok ciddi bir konu. Ev ödevi tam yapılmamış, hazırlığa yeterince önem verilmemişse daha çok can da yakabilir. Bu sebeple yola çıkmadan önce vizyonunuzu olabildiğince genişletmek adına disiplinlerarası bakış açınızı genişlettiğinize, yeni dünya düzenini iyi okuduğunuza, iş fikrinizi yeterince farklılaştırdığınıza, teknik manada bilmeniz gereken her şeyi öğrendiğinize ve bu akışkan çağın hızlı düzenine ayak uydurabilecek biçimde mental dayanıklılığınızı ve zihinsel esnekliğinizi artırdığınıza mutlaka emin olun. Girişimcilik hata kabul eder de ‘büyük hata’ kabul etmez! Büyük hata = büyük zaman kaybı. Hazırlığınızı düzgün yapın, mevcut işlerinizden biraz başınızı kaldırın ve bu heyecan verici döneme projenizle damganızı vurmak ve akışa katılmak üzere artık yola çıkın. Gereğini yapın!