Araştırma şirketi Gallup Kapitalizm’in başkenti A.B.D.’de 2016 yılında özel bir anket çalışması yürüttü. Bu ankette katılımcılara çok çeşitli konulara sıcak bakıp bakmadıkları soruldu. Listedeki son madde ise fazlasıyla dikkat çekiciydi. O madde Amerikalıların sosyalizme sıcak bakıp bakmadıklarını sorguluyordu.
Bu araştırmaya katılanların üçte biri sosyalizme sıcak baktığını ifade etti. 50 yaş ve üzeri grupta bu oran dörtte bire düşerken, 18-29 yaş gurubunda şaşırtıcı biçimde yüzde elliye yükseliyordu. Yani belirli bir yaşın üzerindeki vatandaşlar genel olarak sosyalizm fikrini soğuk bulsalar da her iki gençten bir tanesi sosyalizme sıcak baktığını ifade etmekteydi. Bir başka değişle sonuçlara göre yaş oranı düştükçe sosyalist ideolojinin kabulü de artıyordu.
İnternet gençliğinin yaşlılara oranla daha kollektif bir bilinçle yetiştiği aşikar. Belki 60 ya da 70 kuşağındakiler gibi Vietnam Savaşı karşıtı gösterilere ya da Taksim meydanındaki emperyalizm karşıtı solcu eylemlere sıklıkla katılmıyor, fabrikalar ya da tarım arazilerinde ellerinde orak ve çekiçlerle üretime fiziken dahil olmuyor olabilirler ancak bu yeni jenerasyon yazılım platformları olan GiTHUB ya da Ruby gibi alanlarda birbirini görmeden birlikte yazılım üretiyor, Reddit ya da Quora gibi platformlarda birbirlerinin sorularına detaylı yanıtlar veriyor, projeleri için paraya ihtiyaç duyduklarında Kickstarter gibi platformlarda birbirlerini fonluyor, kızınca Anonymus altında bir anda örgütlenip siteleri hackliyor, sakinleşmek istediklerinde de soluğu Twitch platformu üzerinde alarak hep birlikte dijital oyunlara ve e spor dünyasına dalıyorlar. Yeni nesil üretimi de eğlenceyi de çatışmayı da dijitale taşımasını ve sanal ortamda örgütlenmesini çok iyi biliyor. İşte bu yeni nesil dijital solcular orta vadede dünya ekonomisini de devralmaya hazırlanıyorlar. Nasıl mı? 40 yaş altı Amerikalılar an itibariyle ABD mal varlıklarının toplam %7’sine sahipler. Geri kalan %93’lük mal varlığı ise 40 yaş ve üstüne ait. Ancak ebeveynler yaşlandıkça ve öldükçe mal varlıkları da haliylen el değiştiriyor. Buna göre her 5 yılda bir yaklaşık 1.3 trilyon dolarlık mal varlığı gençlerin eline devroluyor ki bu da %5’lik bir ekonomik varlığın el değiştirmesi anlamına geliyor. The Economist’in araştırmasına göre 2042 yılında milenyum kuşağı sadece ABD’de toplam 22 trilyon dolarlık bir mal varlığını yönetiyor olacak. Peki, internetten kollektif bir yaşam süren, ev ve araba almaya soğuk bakan, sosyalizme sempati duyan gençler ele geçirecekleri bu devasa kaynakla sizce nasıl bir sistem kuracaklar?
Sosyalizm geçmişte birçok ülke tarafından farklı modellerde denendi ancak Komünist Manifesto’da tarif edilen haliyle pek başarılı olamadı. Marx’çı Komünist Manifestonun kanlı devrim önermesi devletleri halka rağmen halkın kurtuluşu gibi tezat bir yaklaşıma itti. Bundan ilham alan Sovyetler'de devlet terörü en ağır şekilde tecrübe edildi. İnsanların bireysel ihtiyaçları ve özgün kimlikleri göz ardı edildi, kimin neyi sevdiği önemsenmedi, toplumun ihtiyaçlarına merkezi planlamacılar karar verdi. Hesapça herkesin babası olan Politbüro, kaynakları halka hakça dağıtacaktı ancak öbeklenen güç hızla yozlaştı. Neticede de zamanla liyakat zayıfladı, partiyle ilişkileri iyi olanlar yetenekli ve becerikli olanları solladı, merkeziyetçi yönetim sonucu halkın ihtiyaçları doğru anlaşılamadı ve zamanında karşılanamadı. Kayısı bekleyen Ukraynalılarla tonlarca patates, domates bekleyen Kazaklara tonlarca patlıcan gitti. Merkez büroya zıt gidenler Gulaglar’da hapsedildi, üslerine yaranmaya çalışanlar yaptıkları zamansız test ile Çernobil’i havaya uçurdu. Son Sovyet lideri Garbacov Sovyet Birliğini dağıtan ve bardağı taşıran son hamlenin Cernobil faciası olduğunu bizzat kendisi itiraf etmişti. Komünizm ve Sosyalist ideoloji Marx/Engels anlatılarına uygun bir modelde başarılı olamadı, Lenin ya da Stalin tarafından yorumlanan hali de öyle pek tutmadı. Ancak bir ülkenin bu anlayışı modernize ediş biçimi öylesine büyük bir fark yarattı ki işte bu incelenmeye fazlasıyla değer. Tahmin edeceğiniz üzere dünyanın en büyük iki ekonomisinden birisi haline dönüşen Çin Halk Cumhuriyetinden söz ediyorum. Gulagların yerine Uygurları asimile ettikleri kampları ya da bürokratlar nezdinde saatin rüşvetle eşanlamlı halde geldiği coğrafya olma özelliğini taşısa da Çin, hem kurduğu serbest bölgelerde kapitalizmin zenginliğinden yararlanıyor, hem her insanın kendi ihtiyaçlarına uygun bir yaşam sürmesine olanak tanıyor, hem de özel mülkiyete, yabancı yatırıma ve girişimciliğe yeşil ışık yakıyor. Diğer taraftan da, Komünizmin tek partili “big brother” yapısından yararlanıyor, geliştirdiği yapay zeka destekli izleme sistemleri sayesinde halkın ihtiyaç ve eğilimlerini Sovyetlerin hiçbir zaman başaramadığı hassaslıkta ölçüyor ve pandemi gibi devasa bir krizi bile kameralardan kimin kimlerle temaslı olduğunu anında tespit edip tecrit ve karantina uygulayarak birkaç ay içinde durdurabiliyor. Bilmiyorum gördünüz mü ama Covid-19’ün merkez üssü Wuhan’da halk yeni yıla partileyerek girdi.
Gençler birlik ve beraberlik duygularını internetten doyasıya yaşıyor ve farklı ülkelerdeki sıkıntılardan da hızla haberdar oluyor dostlar. Çoğu milliyetçi değil çünkü farklı milletlerden insanlarla birlikte çalışmaya, birlikte üretmeye ve birlikte eğlenmeye çoktan alıştılar. Dijital sistemler ise yapay zeka sayesinde artık her bireyin kendi ihtiyaçlarını tespit etmede çok daha başarılı. Uber ya da Airbnb gibi yaygınlaşan paylaşım ekonomisi araçları mal sahibi olmayı her geçen gün daha da anlamsız hale getiriyor. Çin’in liberal yaklaşımı dikkate alan ancak paylaşıma dayalı Komünist modeli ise en büyük dünya ekonomisi olmaya çoktan aday. Tüm bunlar bana yapay zeka destekli merkezi bir sistemin egemen güç haline geleceğini, bu gücün veriye dayalı kararalım yapacak olmasından dolayı adil kalacağını ve geniş topluluklar tarafından kabul göreceğini, nitel verinin etkisini kaybetmesiyle torpillerin ya da yaranmanın azalacağını, ihtiyaçlarımızın daha aklımızdan geçerken tespit edilebileceğini ve en doğru şekilde karşılanabileceğini düşündürüyor. Gelecek yeni model bir sosyalizmle geliyor. Gereğini yapın. #dijitalsosyalizm #küreseladalet #farketfarkyarat #gereğiniyap
コメント